Osman Özsoy, Marmara depreminde yaşanan felaketlerin yazılı fotoğrafını sunuyor okurlara. Depremin, birey, toplum, devlet ve devletlerarası ilişkiler üzerindeki etkisini geniş bir değerlendirmeyle açıklıyor. 17 Ağustos depreminde kavurucu sıcağa ve susuzluğa karşı; 12 Kasım depreminde bir yandan soğuğa, öbür yandan sobaların devrilmesiyle ortaya çıkan aleve ve dumana karşı enkaz altında yaşam mücadelesi veren insanlarımızın birbirinden ilginç kurtuluş anılarına yer veriyor. Felaketle ilgili haberleri kamuoyuna ulaştırmak üzere gittikleri deprem bölgelerinde, enkaz başlarında kendi arkadaşlarının cesetleriyle karşılaşan, enkaz altındaki yavrusunu veya yakınını kurtarabilmek için tırnaklarıyla betonları eşelemeye çalışan annelerin sergiledikleri yürek parçalatan manzara karşısında, "biz de insanız" diyerek kamerasını bir tarafa fırlatan ve gözyaşları içinde yardıma koşan gazetecilerin hikayeleri... İşte sizlere, uzmanların deyimiyle son yüzyılın en büyük felaketi olarak kabul edilen depremden insan manzaraları...