Küreselleşme olarak tanımlanan, yeni dünya düzeninin uygulanması sonuçlarını çok çabuk vermiş, dünya üzerinde hem ülkeler arası hem de ülkeler içi gelir dağılımı bozulma eğilimine girmiş, az sayıda zengin zenginleşirken, daha büyük kitleler yoksullaşmıştır. Durum önce küreselleşmeye karşı bir direniş hareketi doğurmuş fakat bilimsel çevrelerde bu direniş kapitalizmin sorgulanmasına dönüşmüştür. Günümüzde yaygın bir coğrafyada, çeşitli ortam ve kanallarda alternatif arayışlar hızlanan bir ivmeyle devam etmektedir. Aşırı bir güvenle konumunu dünya üzerinde perçinleme çabasındaki kapitalizm, kısa bir sürede kendini korumaya yönelmiştir. Bu koruma aktif bir direniş stratejisiyle yürümektedir. Kapitalizm büyük bir hırsla son kaleleri fethetmeye çalışmaktadır. Bir yandan kapitalizm sorgulanamayan bir inanç sistemine dönüşmekte, bir yandan da dünyanın yenilenemeyen kaynakları üzerinde hâkimiyetini kurarak, uluslarüstü şirketler aracılığıyla, ekonomi ve politik alanlardaki hâkimiyetini pekiştirme çabasını sürdürmektedir. Bu durum kapitalizmin son direnişidir.