O BİR KADIN... O BİR ANA… O BİR KAHRAMAN…
GERÇEK BİR ANADOLU EFSANESİ...
FATMA SEHER, NAMI DİĞER
KARA FATMA...
“Bu kahramanlık öyküsünü yazmaya başlarken ellerim titredi. Büyük bir kahramanı layıkıyla yazabilmek, onu tarihin tozlu sayfalarından çıkartıp sizlerle buluşturmak kolay değildi. Savaş yıllarının yetersiz arşivi korkmama neden olsa da beni yıldırmadı. Çünkü Türk Edebiyatı Kurtuluş Savaşı’nda çarpışan bir kadın subayın hayatını konu alan bir romandan mahrumdu.
Ben bir tarih kitabı yazmadım. Kendimi Fatma Seher’in yerine koyup onunla özdeşleştirdim. Bu, benim Fatma Seher’im. Tarihin karanlıkta kalmış, dillenmemiş sayfalarında kendi kahramanımı yazdım. Unutulmuş gerçek bir kahramanı gözümden, yüreğimden sizlere aktarmaya çalıştım. Fatma Seher’in tekrar canlanıp aramıza hak ettiği gibi bir kahraman olarak katılacak olmasında benim de bir payım olursa bundan onur duyarım.
Anlı şanlı tarihimizin, cephelerde çarpışıp rütbe alan ilk Türk kadın subayı olan Fatma Seher Hanım, kahramanlıklarıyla tarihe damgasını vurmuştur. İzmit, Gemlik, Bursa bölgelerinde Kuvayı Milliye askeri olarak çarpışan, oğlu ve kızıyla canını siper eden Fatma Seher Hanım, Büyük Taarruz’da üsteğmen rütbesini almış, savaştan sonra bağlanan maaşını Kızılay’a bağışlamıştır.”