İnsanlar şempanzelerden değil şempanzeler insandan türemişlerdir.
İnsanlar ve kuyruksuz maymunlar bir atayı paylaşırlar. Halk dilinde söylersek, kuyruksuz maymunlardan türemişiz.
Ancak DNA’mızın neredeyse hepsini şempanze ve gorillerle paylaşıyor olduğunuza dair bulgular bizi yeniden düşünmeye zorlamaktadır.
1997 yılında Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde en son moleküler biyoloji tekniklerini kullanılarak elde edilen DNA bulgularının yorumları, insan ile kıllı kuyruksuz maymunlar arasındaki genetik akrabalığın 3,6 ila 4 milyon yıl önce ortak bir atayı paylaştığız yönünde olduğunu göstermiştir.
Bu sansasyonel bir haberdi, çünkü öne sürülen tarih atalarımızın dik yürümesini öğrenmelerinden sonrasına denk gelir.
Bu demek oluyor ki, şempanze ve goriller de dik yürüyebilen kuyruksuz maymun benzeri bir yaratıktan (yaygın kullanımıyla ‘insansı maymun’) türemiş, sonrasındaysa ormandaki yaşamalarına geri dönerek dik yürüme özelliklerini yitirmişlerdir.
Yalnızca ortak atamızın çok daha genç, diğer bir deyişle 20 değil 4 milyon yaşında olması değil, hikâyenin tamamı baştan yazılmalıdır.
4 milyon yaşındaki bir kuyruksuz maymun dik yürüdü. Peki, neden kuyruksuz maymunlar ağaçlara geri dönerken insanlık büyük adımlarla ilerlemeye devam etti?
DNA’daki yüzde birlik fark insan uygarlığının anahtarı olabilir mi?
Türkçeye birçok kitabı çevrilen ünlü popüler bilim yazarı astrofizikçi Dr. John Gribbin ve hayvan davranış bilimcisi Dr. Jeremy Cherfas bilimin en zorlu dedektiflik hikâyesinin, bizlerin ortaya çıkış hikâyesinin izini sürüyorlar.